Özgür Özel Neden Tepkili?

Özgür Özel Neden Tepkili?

09.06.2025 08:39

Özgür Özel Neden Tepkili?

Hiç teke tek kavgaya girmek için sözleştiğiniz bir yere gittiğinizde, karşınızda sadece rakibinizi değil; onun arkadaşlarını, akrabalarını, yancısını, yedeğini buldunuz mu? Hiç eliniz kolunuz tutulurken, üç-beş kişinin yumruklarına maruz kaldınız mı? Girmediyseniz, bir adamın yumruklarla yoğrulan öfkesini, içinin nasıl cayır cayır yandığını bilemezsiniz. Bilmiyorsanız, Özgür Özel’in neden sinirli olduğunu tam olarak anlayamazsınız.
Bazı liderlerin yüzüne bakıldığında, zamanın ağı ve sorumluluğu sezilir. Siyaset, yalnızca fikirler ve programlar değil; aynı zamanda duygular, toplumsal refleksler ve kişisel yüklerle de şekillenir. Son dönemde kulislerde sıkça duyulan bir ifade var:


“Özgür Özel çok sinirliymiş.”
Bu cümle, sadece bir ruh halini değil, aynı zamanda siyasi atmosferin gerilimini de yansıtıyor. Fakat bu tepkinin nedenlerini anlamak için olayları geniş bir çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Çünkü bu öfke kişisel değil, birikmiş yapısal sorunlara karşı geliştirilen bir siyasi tavır.


Siyasi Mücadelede Artan Baskı
Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı olarak, Türkiye’de muhalefetin karşılaştığı zorluklarla doğrudan yüzleşiyor. Son aylarda CHP’li belediyelere yönelik art arda açılan soruşturmalar, tutuklamalar ve gözaltılar, sadece yargı süreçleri değil, aynı zamanda siyasi bir tabloyu da ortaya koyuyor.
Özel’in yükselen tepkisi, bu sürecin bir sonucu. Ona göre bu durum, demokratik rekabetin önüne geçen bir baskı mekanizmasının işleyişi. Söz konusu baskının yalnızca dışarıdan değil, zaman zaman parti içinden ya da toplumsal muhalefetin bazı unsurlarından da geldiği görülüyor.


“Sinirlilik” Bir Siyasi Tutum mu?
Özgür Özel’in kamuoyuna yansıyan sert çıkışları, bazı çevrelerde gereğinden fazla kişiselleştirilmiş bulunabilir. Ancak dikkatli bir gözle bakıldığında, bu çıkışlar; hem seçmen iradesine sahip çıkma kararlılığı hem de bir direnç ifadesi olarak okunabilir.
Özellikle sosyal medyada yankı bulan “Tepemin tasını attırma; dağılmamak üzere toplanırız” gibi ifadeler, bir gerilim dilinden çok, örgütlenme ve direnme çağrısı olarak yorumlanıyor. Elbette bu tür söylemlerin, siyasetin tansiyonunu yükseltme riski de bulunuyor. Ancak Özel'in yaklaşımı, bir liderin sadece tepkisel değil, aynı zamanda yön gösterici rolünü de üstlendiğini iddia ediyor.


Sakinlik mi, Sessizlik mi?
Türkiye’de muhalefet liderlerinin sert söylemleri sık sık “gerilim siyaseti” eleştirisiyle karşılaşır. Ancak Özel'in çizdiği çerçeveye göre, bu tepkisizlik çağrıları bazen sistemin lehine işleyen bir suskunluk kültürünü meşrulaştırıyor.
Bu nedenle Özgür Özel, kendi pozisyonunu “öfkeye teslim olmuş bir siyasetçi” değil; toplumsal talepleri sahiplenen bir temsilci olarak konumlandırıyor. Ona göre bu tepki, yalnızca bugünün değil, gelecekte olabilecek daha büyük adaletsizliklere karşı bir uyarıdır.
Sonuç: Kişisel Değil, Temsili Bir Öfke
Özel’in tepkisini anlamak için yalnızca yüzeydeki söylemlere değil, siyasi bağlama da bakmak gerekiyor. Parti içi baskılar, dışarıdan gelen müdahaleler ve sistemsel eşitsizliklerle birleştiğinde, bu “öfke” bir siyasi duruşa dönüşüyor.
Bu bağlamda Özgür Özel’in tepkisi, bireysel duyguların değil; seçmen iradesinin, yerel yönetimlerin ve demokratik işleyişin korunması adına verilen bir mücadele olarak değerlendirilebilir.
Her siyasi tavır gibi, bu duruş da hem destek hem de eleştiri alacaktır. Ancak şu kesin: Özgür Özel’in bugünkü öfkesi, sadece bir liderin değil, temsil ettiği kitlenin sesi olmaya çalışıyor.

Önceki
Bir Operasyonun Anatomisi: Siyasette Tesadüf Yoktur
Sonraki
Komisyondan Dışlanmak Değil, Siyasetsizleştirilmek: CHP’ye Biçilen Gömleği Kim Giymeli?